26 Aralık 2012 Çarşamba

Sayın Kay Keçi Sütü

Bir çok şey yazılabilir bu konu hakkında ama birşey demeyeceğim... Okuyun lütfen....

Benim çocuğumda alerjik biri olduğundan bu konuya kayıtsız kalamadım. Zaten söz konusu çocuklar olunca, insan çileden çıkıyor. O çocukların sağlığıyla oynayan KAY KEÇİ SÜTÜ seni tüm annelerin vicdanına bırakıyorum !!!!


 Olduğu gibi kopyalıyorum.. Kaynak : www.annelikokulum.com


  Kay Keçi Süt beni mahkemeye veriyormuş.

Sayın "Kay keçi süt" hakkında yazdığım bu eski yazım için mail atmışlar ve yazıyı (Linki) kaldırmamı istiyorlar.
Ben de hemen yetkili ile telefonda görüştüm.
Yazımda onlara göre hakaret içeren, bana göre gördüğümü yazdığım kelimeler olduğu için Sayın "Kay Keçi Sütü" ile yazıyı kaldırmadığım takdirde mahkemelik olabileceğimi üzülerek öğrendim.
Sayın "Kay Keçi sütün" yetkilileri.
Hasta olan çocuğu, yıllardır iyileşemeyen bir anne; bunun sebebinin siz Sayın "Kay Keçi sütün" olduğunu öğrendiğinde aceba başka hangi kelimeleri kullanmış olabilir bir düşünün.
Benim yazdığım kelime size söylenen en yumuşak kelime.

O yazı çocuğu 5 yıldır inek sütü alerjisi olan, bir türlü alerjisi ve buna bağlı olarak gelişen hastalıkları geçmeyen, sürekli alerji ilaçları ve ağızından aeorochamber ile astım puf puf ilaçları kullanmak zorunda kalan bir annenin, T.C. Sağlık Bakanlığının açıkladığı taklit ve tağşiş yaptığı kesinleşen 25 gıda işletmesi listesinde Sayın "Kay Keçi Sütü" ismini görmesi üzerine yazdığı bir yazıdır.
Tağşiş kelime anlamı : Bir şeyin içine başka bir madde karıştırma, katıştırma.

Taklit kelime anlamı:1 . Belli bir örneğe benzemeye veya benzetmeye çalışma.
2 . Birinin davranışlarını, konuşmasını
tekrarlayarak eğlenme.

3 . Benzetilerek yapılmış şey, imitasyon.

Yıllardır çocuğuna, iyileşsin diye Sayın "Kay Keçi sütü" içirmiş ve bir türlü çocuğu iyileşememiş anneler adına yazılmış bir yazıdır.

Sayın "Kay Keçi Süt" yetkilileri. Siz hasta çocuğu olan biz anneleri kandırdınız.
Bu durum başka bir ülkede olsa başınıza neler gelirdi, nasıl davalar ile uğraşırdınız bir düşünün. Biz anneler dava açmak ile uğraşmadık sadece yazılar yazarak tepkimizi ifade ettik. Çünkü burası başka bir ülke değil. Hakkımızı ararken neler yaşayabileceğimizi ve ne kadar uzun süreceğini biliyoruz.
Ama siz, bu durumda bile zeytinyağı gibi suyun üzerine çıkmayı başarabiliyor ve kendi yaptıklarınız yerine, biz annelerin yazdıkları ile uğraşabiliyorsunuz.

Süt paketlerinize keçi sütü yazıp, hasta çocuklarımıza inek sütü içirmemizi sağlarken, çocuklarımız bir türlü iyileşemez ve gelişimleri gerilerken nerelerdeydiniz?

Uğradığımız zararın maddi ve manevi bir karşılığı olamaz.

Hasta olan ve sizin ( Pardon Sayın "Kay keçi sütü" yazmayı unutmuşum:) yüzünüzden bir türlü iyileşemeyen, alerjisi iyileşeceği yerde kan değerleri sürekli yüksek çıkan bir çocuğun, bir can'ın nasıl bir karşılığı olabilir ki?

Bakın sizden hep, istediğiniz şekilde Sayın diye bahsettim. Sayın kelimesi vicdanınızı rahatlattı mı?
Günahına girdiğiniz hasta çocuklar ve annelerin saygısını kazandınız mı?
Umarım Sayın diye yazınca, kendinizi Sayın hissetmişsinizdir.

Şimdi siz takipçilerime, ANNELERE sözü bırakıyorum.
"Kay Keçi Sütü" hakkında yazdığım eski yazımı onların talepleri doğrultusunda kaldırmalı mıyım? Kaldırmamalı mıyım?

Ve tüm annelerden destek bekliyorum.

Türkçe sözlük sayın;

konuşmave yazışmalarda saygı belirtisi olarak kişi adlarının önüne getirilen söz, saygıdeğer, muhterem.
Türkçe sözlük şeref; (arapça) erkek ismi 1. yücelik, ululuk, izzet, seçkinlik. İyi ahlak ve faziletler sonucu meydana gelen manevi yücelik. 2. İyi ün. İftihar edilecek şey.


 

 

19 Aralık 2012 Çarşamba

Öğlen uykusu

Son 3 aydır resmen savaş halindeyiz Duru ile...

Öğlen uyutamıyorum !
Uyutamıyorlar ( Okul )
Uyutuyor ( Anneanne )

Ben erken diye düşündüğüm için bırakmaması için çok çabaladım. Ödül sistemi uyguladım 1-2 işe yaradı sonra gene aynı oldu. Ama şuan o kadar takmıyorum. Çünkü düşündüğümde artık o kadar hayatını etkilemiyor. Geceleri rahat yatıyor. Gündüzleri sersem olmuyor.

Galiba bir tık daha büyüdü kızım :) Ve şunu öğrendim. Çocuklarda neyi ne kadar üstelersen o kadar ters tepiyor ve ben maalesef bazı şeyleri çok üsteliyorum :(

 
 

15 Aralık 2012 Cumartesi

İstinye Park

Geçen hafta sonu kızımla İstinye Park'a gittik. Yılbaşı alışverişimizi yapalım dedik. Ama Duru ile İstinye Park'a gitmek demek hiç bir mağazaya girememek demek :) Olsun alışverişimizi başka baharlara attık tüm gün eğlendik.

Petito, çocuklar için bir aktivite yapmış. Müzik ve petito ayıcıkla dans edeceklerdi. Orada bayağı zaman harcadık ama Duru çok eğlendi.




 
Oradan doğruuuuu Duru'nun diliyle; Uçan Gemiye ( Gondol )



11 Aralık 2012 Salı

Beyoğlu

En sevdiğim yerlerden biridir benim Beyoğlu..

( Taksim - Beyoğlu - İstiklal Caddesi - Tünel - Galatasaray.... v.s... )

Bu isimlerin hangisini duysam heyecanlanırım. En çok gündüzden gidip akşama kadar tüm ara sokaklardaki kitapçılara girip uzun bakar kitap seçerdim. Eskiden masalar varken en sevdiğim yeşilçam a gidip çayımı içer aldıklarımı incelerdim. Gecelerde ise en çok tercih ettiğim mekanlar 45'lik - Bronx - Mr.Bliss - Elhamra - Nevizade...... Şimdilerde tabiki gidemiyorum. Zaten inanın eski tadı alamıyorum :(

Geçenlerde gittik.. Biraz dolanıp tavla oynadık. Aşkımla en sevdiğimiz oyundur tavla ama mutlaka bir iddia olmalı arada :)




7 Aralık 2012 Cuma

Ev Düzeni

Eveeeet artık tam anlamıyla kış geldi. Balkonumuzda olan malzemeler içeri alındı. Her zaman sarıp kaldırırdık bir kenara bu sefer değişiklik olsun evde kullanalım dedik. Oraya koyduk olmadı buraya koyduk yakışmadı. En sonunda ufak odada camın önünde yer açtık. Bence  güzel oldu. Ama bir kaç eksik var. En kısa zamanda tamamlayıp daha hoş bir hale getirelecek eminim çünkü çok hoşuma gitti.

Veee şimdi kahvemi, kitabı alıp oraya geçiyorum :)



6 Aralık 2012 Perşembe

Çengelköy

Hafta sonu tiyatrodan sonra şöyle sahil havası alalım dedik ve Çengelköy'e gittik. Şansımıza hava güzeldi bol bol yürüyüş yaptık. Sonra uğramadan olmaz dedik Çınaraltı çay bahçesine gittik. Tam bir işkence oturmak için masa bakıyorsun bakıyorsun bakıyorsun :))

Neyse ki oturduk. Olmaz sa olmaz börek yedik, lokma yedik. Çaylarımızı içtik. Tabiki Duru'nun ilgisini çeken birşey olmadığı için keyfi çok uzatamadık.




5 Aralık 2012 Çarşamba

Ali baba ve kırk haramiler

Şehir tiyatrolarının oyununa gittik hafta sonu, gerçekten çooook beğendik! O kadar güzeldi ki sahnesi, şarkıları, dialogları... gerçekten bundan sonra takip edip değişik oyunlara bilet alacağım. Biz hep özel tiyatrolara gidiyorduk arada uçurum olacağını düşünüyordum ama kesinlikle değil deneyin derim. Bilet fiyatlarıda çok güzel :)))

Bilet fiyatı : 3 - TL






2 Aralık 2012 Pazar

Gene Buluştular

Duru'nun en sevdiği arkadaşı Tuna, ( anneside benim sevdiğim :))) ) sanırım çok yakın zamanda 1 yıllığına İzmir'e gidecekler. Bizde son zamanlara sıkıştırmadan hafta içi şöyle bol sohbetli muhabbetli bir gün geçirelim dedik ve bizde buluştuk. Duru o gün kreşe gitmedi sabahtan kalktı arkadaşını bekledi. Tüm gün güzelce oynadılar. Arada mutlaka mızmızlıklar oldu ama genelde Duru tarafından :)

Tabiki yine görüşürüz onlar İstanbul'a gelir, biz İzmir'e gideriz. Zaten 1 yıl çabuk geçer heralde :(

İnşallah İzmir size uğurlu gelir.... Yolunuz açık olsun...



1 Aralık 2012 Cumartesi

Özlemişim..

Tam 5 yılım geçti bu iş yerimde... Eylül ayından itibaren ayrıldım. Her gün çekmeköy - zincirlikuyu tarfiği ve her gün kıza geç kaldım stresi resmen beni yaşlandırmıştı. Ama işimi de o kadar çok seviyordum ki anca 5 yıl idare ettim :)))

Kızımla vakit geçirmek, bu kış hayata es vermek için son noktayı koydum valla hala kendime şaşırıyorum hala nasıl yaptım diye...

Ama nasıl nasıl nasıl iyi geldi anlatamam. Kendime geldim diyebilirim. Sakin yaşıyorum bu aralar trafikle uğraşmıyorum. Kuzumla bol bol vakit geçiyorum. Veee en önemlisi kendime çok zaman kalıyor. Ama boş durmuyorum İngilizce kursuna gidiyorum. AÖF'ye devam ediyorum. Yeniden öğrenci oldum diyebilirim :)

Seneye bir sürü planlarım var bakalım ne olacak...

Arkadaşlarımı çok özlemişim, onları çok seviyorum.. Tabiki herkes ofiste değildi ama çekirdek kadromuz beraberdik..




29 Kasım 2012 Perşembe

15 Aylık Kuzu

Eski resimlere bakarken buldum. 15 aylık şirinemin bu resimlerini buldum taa o zamandan tatlıya düşkünmüş :)

Hayatın hep böyle tatlı olsun canım kızım...


23 Kasım 2012 Cuma

Öğretmenler günü kutlu olsun !

Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Öğretmeyi amaç edinmiş tüm öğretmenlirimizin öğretmenler günü olsun...


Not : İlk yuvam ABC ekibi öğretmenleri böyle güzel Atatürk'çü gençlik yetişdiğiniz için sonsuz teşekkürler...

7. yılımızda bitti

Zaman ne kadar çabuk geçiyor. İmzaları attığımız gün daha dün gibi :)

Bu sene aşkımla birlikte ( çocuksuz ) başbaşa Kartepe Green Park'a gittik. Tabiki kar yoktu ama bizim amacımız yalnız güzel keyifli sakin bir gün geçirmekti.

Hep daha güzel günler yaşamak dileğiyle... Aşk seni seviyorum.

22 Kasım 2012 Perşembe

Barbie'nin pembe evi

Duru her zaman kendine has özellikleri olan ne olursa olsun isteklerini değiştirmeyen, ( yani kimseden etkilenmeden ne seviyorsa onu direk söyleyen ) bir çocuktu. Daha 3 yaşı 2 ay geçtik ama yeni değil o kadar uzun zaman oldu ki kıyafet, oyuncak gibi kendine ait şeyleri hep kendi seçti.

Hatta yanımda olmadığında ona aldığım kıyafeti beğenmezse giymedi :( Akıllandım artık almıyorum. Birlikte gidip seçiyoruz. Çok uzun zamandır benden istediği "reklamlarda görmüş" Barbie nin pembe evi vardı. Gittik birlikte aldık.

Aman Allah'ım o kadar güzelki benim bile oynasım var :)))



Not : Kurması hiç kolay değil. Babası kurmak için kız oynamak için çıldırdı :)))

4 Kasım 2012 Pazar

Nur içinde yat... Canım Amcam

Ben Amcamı tarif edemem. Amca baba yarısıdır derler ama biz onunla bunun daha büyüğünü, özelini, güzelini yaşadık. Çok çok çok severim. İçim o kadar çok yanıyor ki... Nur içinde yat Amcam kalbim ruhum hep seninle.... 01.11.2012

30 Ekim 2012 Salı

Samsun - Çocuk Dünyası Parkı

Bayramda gene geleneği bozmadık Samsun'daydık. Bayramlarda çok seviyorum Samsun'u ama genelde bir yere gidemiyoruz daha doğrusu evden çıkamıyoruz. O kadar kalabalık oluyoruz ki eşimin ablaları yeğenler akrabalar tam bayram havası :)

Arada bir kaçamak yapıp Batıpark ta ki Çocuk Dünyası Parkına gittik. Duru delirdi diyebilirim aaaa anneeeee bak pinokyo, aaa anneeeee bak şirinler.... v.s.... çok hoşuna gitti.


 

 






29 Ekim 2012 Pazartesi

Kardeş Can'dır..

Benim 1 ablam, 1 kızkardeşim var. Yaşlarımızında çok yakın olması daha bu yaşıma kadar bana hiç abla-kardeş olayını yaşatmadı. Hep arkadaş gibi büyüdük. Geçen kardeşim bize geldi. Bir sürü dedikodu yaptık, dertleştik.


 
İnsan sevdiklerinin hep yanında olmasını istiyor. Hiç özlem çekmemeniz dileğiyle...

11 Ekim 2012 Perşembe

Yazdan kalma bir gün...

Evet son yaz günlerimizi yaşarken çok sevdiğim arkadaşım Döndü bizi kahvaltıya çağırdı. Gittik çok güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı bize ( o kadar gözüm dönmüşki resim çekmeyi unutmuşum ) kahvaltımızı ettik, kahvelerimizi içtik dedikodularımızı yaptık. Sonra çocukları alıp Emirgan parkına gittik. Çocuklar o kadar eğlendiki... ve ben ilk defa giden biri olarak Emirgan parkını çok beğendim.




 
Duru Tuna yı çok seviyor. Resimlerden de belli zaten birlikte çok eğleniyorlar. Hiç ayrılmayın..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...