16 Ağustos 2012 Perşembe

Şanslı Balık

Evettt, yaz başladı nerdeyse bitti..

Ve ben anca yazabileceğim çoğu şeyi...

Mesela yazın geldiğini müjdeleyen bir haber ile başladık. Duru'nun okulundan gelen bir davetiye..

Anneciğim ve babacığım yıl boyunca Ayşegül öğretmenimizle yaptığımız resimleri sizinle paylaşmak için şanslı balık adlı sergimizde görüşmek üzere ... 08.06.2012

Bu arada kendi adıma söylemek istiyorum Ayşegül öğretmenimiz bu konuda gerçekten bir duayen. Onada burdan teşekkür etmek isterim. Duru'nun yaptığı resimleri görünce çok şaşırdık :)

Kapıdan girer girmez bu balıklarla karşılandık.. Serginin adı nerden geldi belli oldu..



 En ufak benim kızım olduğu için kurdele kesme işi onun oldu :)


Birde böyle kutucukları süslemişler. Çok şıktı hepsi..


Ev sahibi edasında gezdirdi kızım bize tüm sergiyi..



Bunun ne olduğunu babasıyla çözmeye çalışırken örümcek dedi... Yorum yok :)




Ve en sonunda mutlu son.. Kutusunuda alıp evimize döndük.

6 Ağustos 2012 Pazartesi

İyiki varsın AŞK !

Dün canım aşkımın doğum günüydü. İyiki bizimlesin seni çok seviyorum... Şiirden anlayacağınız üzere yaş 35 :)




Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.

Cahit Sıtkı Tarancı

Es..

Hayata dair kocaman bir es verdim. Dinlendim...

Facebook yok. Twitter yok. Blog yok. Ve en önemlisi iş yok :) Ama bir taraftanda benim için kötü olan koca yok :( Telefonlara bile cevap vermedim çoğu zaman... Herkese tavsiye ederim. Kızımla başbaşa kaldık.. Annem 1 tatilimizde bizimleydi. Çok sevdiğim arkadaşıma Antalya'ya gittim. Evde vakit geçirdik. Altınoluk'a gittik. Gezdik,,,, gezdik birlikte çok güzel zaman geçirdik. Geceli gündüzlü ayrılmadık. Bomba gibi geri döndüm.

Tüm maceralarımızı yazacağım. İnanılmaz kitap okudum. Nasıl özlemişim ama bu zamanda en çok kendime kızdım. Bu kadar koşuşturma bu kadar yoğunluk arasında kendime hiç zaman ayırmamışım. İnşallah bir daha böyle olmayacak.

Bu zaman içinde çok radikal kararlar aldım. İnşallah pişman olmam..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...